Prostat, idrar torbasının hemen altında, bağırsakların ön tarafında, idrar torbasının çıkışını çepeçevre saran bir salgı bezidir. Erkek üreme sisteminin bir parçası olan, başlıca görevi spermleri koruyan sıvıyı üretmek ve spermleri bu sıvı içinde sağlıklı bir şekilde saklamak olan prostat bununla birlikte mesanenin ağzını sıkarak, idrar kaçırılmasını önler.
Prostat hastalığının en yaygın üç şekli bulunmaktadır. Prostat iltihaplanması (prostatit), prostatın kanserli olmayan büyümesi (iyi huylu prostat hiperplazisi veya BPH) ve prostat kanseridir. Bir erkek bu koşullardan bir veya daha fazlasını yaşayabilmektedir.
Erkeklerde prostat, ergenliğin erken döneminde büyür (2 katına çıkar). 25 yaşından sonra tüm erkeklere prostat, farklı şekillerde olmak üzere büyür. Prostat büyümesinin sebepleri günümüzde halen tam olarak bilinmemekte, erkeklik hormonu (testosteron) ve östrojenin bu büyüme üzerine ciddi bir rolü bulunduğu düşünülmektedir. Prostat bezi, erkeklerde 30’lu yaşlarda büyümeye başlar ve yaşamın sonuna kadar sürer. 50 yaşın üzerindeki erkeklerin yarısında prostat büyümesi görülürken, 60 yaş sonrası bu oran %65’e çıkmaktadır. 80’li yaşlarla birlikte de büyüme oranı %90’ı geçmektedir. Bu hastaların önemli bir bölümü ilaç tedavisi ya da ameliyat ile takip edilmektedir.
Prostat yıllar içinde yavaş yavaş büyür ve içinden geçen idrar kanallarını sıkıştırmaya başlar. İşemeyi sağlayan organ idrar torbasıdır ve kaslardan oluşmuş bir yapıya sahiptir. Prostat idrar kanallarını sıkıştırsa da bu duruma cevap olarak idrar torbasının kasları genişler ve idrar torbası daha kuvvetli kasılmaya başlar. Bu aşamalarda hastanın şikayeti olmayabilir veya idrar torbasının aşırı aktivitesine bağlı sık tuvalete gitme, geceleri idrar yapmak için kalkma, bir anda tuvalet ihtiyacı hissedip hızla tuvalete koşma ve bazen idrar kaçırma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Zaman geçtikçe prostat büyümeye devam eder ve idrar torbası kaslarında yorulma meydana gelir. Bu durumda hastaların idrar akımları yavaşlar, çatallı işeme, idrar yaparken damlama, kesik kesik işeme, idrar yaptıktan sonra halen içeride idrar varlığı hissi ortaya çıkar. Tedavi almayan hastalarda idrar torbası kaslarında erime meydana gelir, idrar torbası içindeki yüksek basınç böbrekleri bozmaya başlar. Bu aşamadan sonra tedavi alınsa bile idrar torbasının ve böbrek fonksiyonları çoğu kez eski haline dönmez.
“Standart prostat biyopsisinde” prostat kapsül kısmı (periferik zonu) 12 bölgeye ayrılır ve her bölgeden rastgele bir parça alınır. Ultrason cihazı, normal prostat dokusu ile kanserli dokuyu ayıramaz, bu nedenle biyopsi için şüpheli alanlar hedef alınamaz. Prostattan farklı alanlardan rastgele örnek alınıp tümörlü doku ile karşılaşılacağı umulur. Bu rastgele biyopsiler, hızlı ilerleme potansiyeline sahip kanserleri bazen yakalayamaz. “Yeni tip MR füzyon biyopsilerde” hastaya önce özel bir prostat MR’ı çekilir. Daha sonra MR’ da prostat kanseri için şüpheli alanlar belirlenir, dijital ortamda işaretlenir. Bu görüntüler özel ultrason cihazlarına yüklenir ve prostat biyopsileri özellikle MR’ın işaret ettiği alanlardan alınır. MR prostatta özellikle 0.5 cc üzerindeki saldırgan kanserleri çok iyi gösterdiği için bu yöntemle hayatı tehdit edebilecek prostat kanserleri kaçırılmaz.
Pain Clinic’in asıl amacı tedavinizin her aşamasında size yardımcı olmaktır. Pain Clinic ile iletişime geçtiğinizde kişisel danışmanınız tedaviniz için size en uygun seçenekleri sunacaktır.
905375807449
Powered by Kukumav.Net © 2022 Tüm Hakları Saklıdır.